Pilonidal Sinüs Nedir?

 

Latince “kıl” anlamına gelen “Pilus” ve “yuva” anlamına gelen “nidus” terimlerinden ismini alan, Türkçe adı “kıl dönmesi “ olan iltihaplı, akıntılı, yaşam konforunu bozan bir hastalıktır. Tedavi edilmezse tekrarlayan apse ataklarına yol açarak genişleyebilir.

Pilonidal Sinüs Nedir?

Pilonidal sinüs, bilinen adı ile kıl dönmesi daha çok erkeklerde görülen ve kuyruk sokumunda görülen bir cilt hastalığıdır. Sırt ve ense bölgesinden dökülen tüylerin ve kılların gözenekleri ve boşlukları tıkaması sebebiyle oluşan kıl dönmesi kistik bir yapı oluşturur ve hastalık oluşur. En sık olarak kuyruk sokumu bölgesinde görülmekle birlikte, daha nadiren göbek deliği ve başka yerlerde de görülebilir. Daha çok genç ve orta yaş erkeklerde görülen bir hastalıktır. Nasıl geliştiği konusu kesin olarak bilinmemekle birlikte derinin altına doğru büyüyen kıllara bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir.

Baş ve sırt bölgesinden kopan saç ve tüyler kalça ve kuyruk sokumu bölgesine düşmektedir. Bu bölgede biriken kıllar kalçaların sürtünmesinin de etkisi ile birlikte deri altına geçmektedir. Uzun saatler oturulması bu riski arttırmaktadır. Obezlerde kalçalar arasında sürtünme daha çok olacağından risk daha fazla olmaktadır. Kılların cilt altına geçmesi kısa sürede gelişen, anlık bir durum değildir. Kılların sürtünme ile birlikte cilt altına geçebilmesi için bir süre kuyruk sokumu bölgesinde bulunması gerekmektedir. Banyo esnasında ya da tuvalet sonrasında kuyruk sokumu bölgesinin sık sık temizlenmesi kılların bölgede tutunmasını engelleyerek kıl dönmesi riskini ortadan kaldırmaktadır.

Pilonidal Sinüs Neden Olur?

Halk arasında kıl dönmesi olarak bilinen pilonidal sinüsün tek bir nedeni yoktur ve sebepleri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Pilonidal sinüs risk faktörleri arasında şunlar sıralanabilir:

  • Erkek olmak
  • Obezite ya da aşırı kilolu olmak
  • Hareketsizlik
  • Kıl yoğunluğunun fazla olması
  • Sert ve kalın kıl yapısına sahip olmak
  • Uzun süre oturmayı gerektirecek bir işte çalışmak
  • Daha önce kıl dönmesi problemi yaşamış olmak
  • Kişisel hijyen yetersizliği

Pilonidal Sinüs Belirtileri Nelerdir?

Bu hastalık kuyruk sokumu bölgesinde kıl giriş sinüs ağızlarının oluşturduğu delikler, akıntı, şişlik ve ağrı ile birlikte kendisini göstermektedir. Olaya bakterilerin eklenmesi iltihaplanma ve apse gelişimine neden olabilir. Apse oluşumu ağrının ve şişliğin artmasına, ateş gelişmesine yol açar. İltihaplanma durumunda antibiyotik tedavisi gerekir. Apse geliştiyse ayrıca cerrahi drenaj da gerekir. Ancak bunlar sadece enfeksiyonun tedavisini sağlar, pilonidal sinüsün esas tedavisi enfeksiyon kontrol altına alındıktan sonra yapılmalıdır.

pilonidal-sinus

pilonidal-sinus-nedir

Pilonidal Sinüs Korunma Yöntemleri Nelerdir?

Kuyruk sokumu bölgesinin kıl dökücü krem veya lazer epilasyonla kıllardan arındırılması ve bu bölgenin hijyenine dikkat edilmesi ile kıl birikiminin önlenmesi hastalığın gelişmesini önleyebilir. Kişinin öz bakımına ve hijyenine özen göstermesi ve kuyruk sokumu bölgesini banyo esnasında sert bir şekilde ovması da kıl dönmesini engelleyebilir. Kuyruk sokumu nemli bırakılmamalı ve iç çamaşırı sık aralıklarla değiştirilmelidir.

Pilonidal Sinüsün Tanısı Nasıl Konur?

Pilonidal sinüsün tanısı doktorun yapacağı fiziki muayene ile anlaşılabilir ve açıklıklar muayenede tespit edilebilir. Şişlik, kızarıklık ve irin gibi enfeksiyon belirtileri de görülebilir. Ağrı hissi de kıl dönmesi probleminde görülen bir semptomdur. Hastalığın tanısı muayene ile çok kolaylıkla konulabilmektedir.

Pilonidal Sinüsün Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kıl dönmesi tedavileri çeşitli yöntemlerle uygulanabilir. Tedavilerin hepsinin amacı enfekte olan alanın temizlenmesi ve kistin alınmasıdır. Modern yöntemlerle uygulanan pilonidal sinüs tedavileri başarılı sonuçlar vermektedir.

Pilonidal sinüsün tedavisinde tarihsel süreçte çok sayıda farklı teknik kullanılmıştır. Cerrahi dışı yöntemlerin yanı sıra çok sayıda cerrahi teknik de uygulanmıştır. Bu kadar çok çeşit tedavinin olması aslında bir anlamda kesin bir tedavi yönteminin de olmadığı anlamına gelmektedir. Ancak günümüzde en çok tercih edilen ve en iyi sonuç veren yöntem cerrahi tedavidir.

Tüm tedavilerden sonra bölgenin özellikleri gereği enfeksiyon gelişme olasılığı vardır. Bu durumda iyileşme süreci uzayabilir. Ayrıca tedavi sonrasında hastalığın nüksetme riski de vardır.

Obezite hakkında bilgi almak için tıklayın.

Kaynakça:

De Parades, V., Bouchard, D., Janier, M., & Berger, A. (2013). Pilonidal sinus disease. Journal of visceral surgery, 150(4), 237-247.

Bunlar da İlginizi Çekebilir